top of page

Yas Kongresi

Yas, hayatımızın acı bir gerçeği. İnsan yaşı fark etmeksizin haaytının her döneminde bu kavrama maruz kalabiliyor. Psikopark x Dünya Danışmanlık Merkezi işbirliğinde düzenlenen etkinlikte "Yas" kavramını 4 farklı başlıkta ele aldık.

Yas

"Yas", bir kişinin ölümü nedeniyle duyduğu üzüntü ve acıyı ifade etmek için kullanılan bir kelime veya terimdir. Genellikle, bir yakının veya sevilen birinin ölümüyle ilgili bir dönem boyunca yaşanan yas süreci anlatılırken kullanılır. Yas, bir kişinin ölümü kabullenme ve kaybı ile başa çıkma sürecinin bir parçasıdır ve herkes için farklı bir deneyim olabilir. Bu süreç, farklı kültürlerde ve toplumlarda farklı ritüellerle ifade edilir.


 

Klinikte Yas

Klinikte yas, bir kişinin, hayatındaki bir kayıp veya değişiklik nedeniyle yaşadığı duygusal acı, üzüntü, kaygı ve depresyon hali olarak tanımlanabilir. Bu kayıp veya değişiklik, ölüm, ayrılık, boşanma, iş kaybı, sağlık sorunları veya diğer önemli değişiklikler gibi farklı nedenlere bağlı olabilir.


Yas, kişinin hayatında önemli bir kayıp veya değişiklik nedeniyle ortaya çıkan doğal bir süreçtir. Bu süreç, kişinin yaşadığı kaybı kabul etmesini, onunla başa çıkmasını ve sonunda acısını azaltmasını amaçlar. Ancak, bu süreç, her kişi için farklı şekillerde ve sürelerde yaşanabilir ve bazen insanlar kendilerini yas sürecinde sıkışmış ve çaresiz hissedebilirler.


Klinikte yas, kişinin yaşadığı duygusal acı ve depresyon haliyle başa çıkmak için kullanılan terapi yöntemlerinden biridir. Terapistler, kişinin yaşadığı kayıp veya değişiklik nedeniyle ortaya çıkan duygusal acıyı kabul etmesine ve onunla başa çıkmasına yardımcı olur. Bu süreçte, terapistler, kişinin duygularını ifade etmesine, kayıpla ilgili düşüncelerini araştırmasına ve kendi kendini yargılamadan kabul etmesine yardımcı olurlar.


Klinikte yas terapisi, kişinin kaybın neden olduğu semptomları hafifletmeyi, uyku düzenini düzeltmeyi, kaygıyı azaltmayı, öz saygısını artırmayı ve yaşam kalitesini yükseltmeyi hedefler. Bu terapi, kişinin yaşadığı kaybı kabul etmesini ve onunla başa çıkmasını kolaylaştırarak, sağlıklı bir yas süreci geçirmesine yardımcı olabilir.


 

Sinirbilimde Yas

Sinirbilimde yas, beyinde yaşanan nörolojik süreçlerin sonucu olarak ortaya çıkan bir durumdur. Bir kişinin sevdiği birinin kaybı veya önemli bir değişiklik yaşaması gibi bir travmatik olay sonrasında, beyinde belirli kimyasalların seviyeleri değişir ve sinir hücreleri arasındaki bağlantılar bozulabilir.


Bu değişiklikler, beynin yas sürecinde yaşadığı duygusal ve fiziksel semptomları yönetmesine yardımcı olabilir. Örneğin, yaslı bir kişi, kaybıyla ilgili anılarını hatırladığında, beynindeki amigdala adı verilen yapı, duygusal bir tepki oluşturur. Amigdala, beyindeki diğer bölgelerle bağlantılıdır ve bu bağlantılar, kişinin kayıp ile başa çıkmasına yardımcı olacak davranış ve duygusal tepkileri düzenleyebilir.


Ayrıca, yas sürecinde beyinde, kortizol adı verilen stres hormonu seviyeleri artabilir. Bu hormon, beynin yas sürecinde daha fazla stresle başa çıkmasına yardımcı olur. Ancak, aşırı kortizol seviyeleri, sürekli yüksek stres düzeyleri nedeniyle uzun vadede sağlık sorunlarına yol açabilir.


Yas, beynin duygusal ve bilişsel işlevlerini etkileyebilir. Beyindeki prefrontal korteks adı verilen bölge, özellikle yas sürecinde etkilenir. Bu bölge, karar verme, planlama, problem çözme ve sosyal davranışlar gibi önemli işlevleri düzenler. Yas, prefrontal kortekste bozulmalara neden olabilir ve bu da kişinin düşünme, hafıza, dikkat ve duygusal tepkilerini etkileyebilir.


Sonuç olarak, sinirbilimde yas, beyindeki nörolojik süreçlerin sonucu olarak ortaya çıkan bir durumdur. Beynin farklı bölgeleri, kaybı kabul etmek, kayıpla ilgili anıları hatırlamak ve stresle başa çıkmak için birlikte çalışır. Ancak, aşırı kortizol seviyeleri ve prefrontal korteksin bozulması gibi faktörler, uzun vadede sağlık sorunlarına neden olabilir.


 

Toplumda Yas

Toplumda yas, kayıp veya acı veren bir olayın ardından yaşanan bir duygu durumudur. Genellikle bir kişinin ölümü, ayrılık, boşanma, iş kaybı, hastalık veya diğer önemli yaşam değişiklikleri sonrasında ortaya çıkar. Yas, duygusal olarak zorlayıcı bir süreçtir ve herkes için farklı bir deneyim olabilir.


Toplumda yas, bir kişinin kendini kaybettiği veya zor zamanlar geçirdiği bir dönem olarak kabul edilir. Bu süreçte insanlar genellikle yalnızlık, depresyon, kayıp hissi, öfke, suçluluk, umutsuzluk ve kabullenme gibi bir dizi duygu yaşayabilirler. Toplumda yasın kabul edilmesi ve desteklenmesi önemlidir, çünkü birçok kişi yas sürecindeyken yardıma ihtiyaç duyar.


Toplumda yas, genellikle ritüeller ve geleneklerle ilişkilidir. Örneğin, cenaze törenleri, yas günleri veya anma törenleri gibi etkinlikler, kaybın kabul edilmesine yardımcı olabilir ve aynı zamanda destekleyici bir ortam sağlayabilir. Ayrıca, toplumlar genellikle yakınlarına veya arkadaşlarına yas sürecinde yardımcı olmak için hazır olurlar. Bu, kaybın kabul edilmesine yardımcı olabilir ve aynı zamanda yaslı kişilerin bu zor zamanlarda hissettikleri yalnızlık hissini azaltabilir.


Sonuç olarak, toplumda yas, bir kayıp sonrasında yaşanan duygu durumudur. Bu süreçte insanlar genellikle farklı duygular yaşarlar ve destekleyici ortamlar ve ritüeller, kaybın kabul edilmesine ve yas sürecinin daha iyi yönetilmesine yardımcı olabilir.


 


Travmada Yas

Travmada yas, bir travma sonrasında kaybedilen kişi, yer veya şeylerle ilgili hissedilen duygusal acı ve yas sürecidir. Travmatik bir olay, kişinin yaşamında derin bir etki bırakabilir ve travmayı yaşayan kişi, travmanın ardından yas süreci yaşayabilir.


Travmada yas süreci, kayıp yaşanan herhangi bir yas süreci gibi benzer duygusal aşamalardan geçebilir. İlk aşama şok ve inkar, ikinci aşama öfke ve suçlama, üçüncü aşama depresyon ve üzüntü, dördüncü aşama ise kabullenme ve yeniden yapılanmadır. Ancak travmada yas süreci, genellikle daha uzun sürer ve daha yoğun duygular içerir.


Travmada yas, kaybedilen kişinin yanı sıra, kaybedilen güvenlik, güven, kontrol hissi ve travmayı yaşayan kişinin kendisine dair imajları gibi diğer kayıplarla da ilişkilendirilebilir. Bu süreçte, travmayı yaşayan kişi, kendini kötü hissetme, kendine zarar verme, yalnızlık hissi, kaygı, korku ve panik atak gibi belirtiler yaşayabilir.


Travmada yas süreci, bir terapistin desteği ile yönetilebilir. Terapistler, travmayı yaşayan kişinin kayıp, acı ve yasını onarmasına ve kabul etmesine yardımcı olmak için farklı terapi teknikleri kullanabilirler. Travmada yas sürecinde, kişinin kendine ve duygularına şefkatle yaklaşması, kendini kabul etmesi ve duygusal zorluklarını paylaşması da önemlidir.








Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezi

2022-11-27

90

bottom of page