top of page

Asil

Yazarın fotoğrafı: Hasan Burak KoçHasan Burak Koç

Güncelleme tarihi: 22 Eki 2021

İnsan bir kez kapıldı mı hüzne, kaybeder zihninin kontrolünü.

Sert rüzgarlar nasıl alırsa geminin kontrolünü, öyle savrulur zihin.

Dümencilerin çabaları beyhude olur.

Bir fırtına, bitmeyen bir fırtınadır.


Duyguların da bir matematiği olduğuna inanmışımdır hep. İnsanlar, kişiliklerine göre kodlanmış bir duygu sistemine sahiptir yani. Bir olay olur, o olayın kişi için X bir yeri vardır ve kişi de o olay karşısında Y reaksiyonunu verir vs vs. Aslında her şey bir matematiğe dayanır. Ancak bu öyle bir matematiktir ki milyonlarca farklı kombinasyondan oluşur ve böyle kapkarmaşık olduğu için de yokmuş gibi görünür. Tıpkı burnumuzun gözümüzün önünde olması ama onu göremememiz gibi.


İşte böyle bir sistemle oluştuğuna inandığım duygular arasında kelimenin tam manasıyla en ‘asil’ bulduğum duyguysa hüzündür. Onu yüce ve herkese karşı sarf edilmeyen, kolay kolay oluşmayan ama oluştuğu zaman da insanı derinden etkileyen değerli bir duygu olarak görürüm yani. Mesela üzgünlük, pişmanlık, öfke gibi duygular genellikle anlıktır, unutulurlar ve genellikle sadece hatırlandığında insanın hayatına etki ederler. Örneğin evli olduğunuzu ve sabah işe gitmeden eşinizle bir tartışma yaşadığınızı varsayalım. Kapıyı çarptınız ve çıktınız vs vs. Yolda giderken en sevdiğiniz müziğin çalması, kendinizi şımartacak küçük şeyler tüketmeniz, işe gidince gördüğünüz arkadaşlarınız, yapmanız gereken şeyler vb. gibi tonlarca faktör size sabah yaşadığınız; öfke, üzüntü vb. olumsuz duyguları unutturur ve bambaşka bir dünyaya geçersiniz. Yani olayı unutursunuz ve hatırlamadığınız için etkisini hissetmezsiniz.

İşte hüzün bundan farklıdır.


Günlük hayatınızın alt üst olduğunu hissedersiniz ansızın. Sizi mutlu eden küçük şeyler bile ince bir sızıya neden olur. Derinlerden bir saplantının sızısıdır bu ve en ufak hareketinizde kendisini hissettirir.


Peki nasıl kapılırız bu duyguya? Ne sebep olur yani. Bence tek bir şey, çaresizlik.

Öyle durumlar olur ki bazen, insan tüm mevcudiyetiyle bir hiç olur. Tam bir hiç. Elinden sadece düşünmek ve isyan etmek gelir. Bombalar altında parçalanmış bir cese, kışın ayazında sokağa sığınan insanlar, görevini yaptığı için azar yiyenler.. Deli olursunuz ama nafile. Hiçbir şey gelmez elinizden.


Önce bir sinir kaplar sizi, benliğiniz titrer. Lanet okuyasınız gelir gördüğünüz şeyin müsebbibine. Sonra ondan yüz binlercesinin olduğu gelir aklınıza. Sonra da siniriniz yavaşça suskunluğa evrilir. Neden diye düşünürsünüz ve yanıt bulamazsınız. Yok çünkü.

Gidip sorsanız bir kıyafet şirketine, deseniz ki ‘’birader sokakta insanlar açıkta yatıyor, bir mont bir giysi..’’ Kira fiyatları, maaşlar, çalışsınlar, ben tırnaklarımla kazandım falan der ve haklı çıkar. Gidip sorsanız sokakta yatan kadına, deseniz ki ‘’çalışsan, el emeği göz nuru, dilenmene gerek yok..’’ Taciz, şiddet, kavga, imkansızlık, çaresizlik der ve haklı çıkar.

Tüm bunları düşünürsünüz ve sonra bir hiçlikle karşılaşıp yolunuza devam edersiniz. İşte hüzün tam da bu evrede başlar bana göre.

Tıpkı bir virüs gibi. Siz konuyu unutup hayatınıza dalarsınız ama virüs usulca yayılmaya başlar.


Önce kalbinizde yer edinir. Küçük küçük noktacıklar oluşur sanki. Hissettiğiniz tüm duygulara serpilir virüs ve tadını değiştirir. Tam olarak üzülemez, tam olarak sinirlenemez veya tam olarak mutlu olamazsınız. Hep bir burukluk, bir yetersizlik, bir soru işareti bir şey olur ama asla anlayamazsınız.


Sonra kalbinizden çıkar virüs ve yavaşça zihninize yerleşmeye başlar. Kararlarınızı sorgularsınız, bir boşluk hissi oluşur sanki ve hiçbir şey yapmak istemesiniz.


Kaybedersiniz zihnin kontrolünü. Sert rüzgarlar nasıl alırsa geminin kontrolünü, öyle savrulur zihin. Dümencilerin çabaları beyhude olur. Bir fırtına, bitmeyen bir fırtınadır. Yelkenleriniz paramparça devam edersiniz okyanusta. Bazı adalar görür ve yanaşmak istersiniz sanki, sonra kaybolur adalar ve sürüklenmeye devam edersiniz. Ta ki bir kayalığa çarpana kadar.


Bir dönüm noktası yaşarsınız hayatınızda ve sanki kalbinizle zihninize reset atılır. Sonra tertemiz bir başlangıç yaptığınızı düşünürsünüz.


ama,


..



 
 
 

Comments


bottom of page