Hiç beklemediğim anda parlayan bazı ucu sivri konulardan başlarım acı çekmeye. Küçükken belki anne sütü için çektiğim acı da aynı mıydı daha mı azdı küçük olduğum için yoksa daha mı çoktu beslenme tutkusuyla bilemiyorum.
Ama küçükken daha kolay unutulurdu her acı. Bir oyuncağa bakardı. Büyüdükçe izi kaldı acıların. Bu izler görünmedi ama yansıdı gülüşümüze bakışımıza belki de konuşmamıza.
Dostlarım ben en çok olmayan ihtimallerden acı çekerim bilir misiniz? Suçu da hep kendimde bulurum. Doğru seçmediğim ihtimaller acıtır canımı. İlk başta bu ihtimali umursamam seçtim bitti derim olgun davranırım kendimce. Sonra git gide acıtır o canımı daha iyi olduğunu anladığım gün başlarım acı çekmeye. O ihtimal daha iyi olduğu için mi yoksa yaşanmadığı için çekici geldiğinden mi inanın onu da bilemiyorum. Bu acı pişmanlık acısıdır insanın yüreğine oturur.
Dost kaybetme acısı vardır bir de yaşadığım. Benim kardeşim yok ben dostlarımı çok sahiplenirim. Kaybettim mi benim için küçük bir yas ilan edilir sanki. Sanki metroda anons geçerler Dikkat! Dikkat! 3.perondaki bir kişi dost kaybettiğinden yas ilan edilmiştir. Bu anonsu hak eden bir acıdır bu. Sadece yüreğe oturmaz, göz kapaklarına her yere vurur. Kalbe gelince onu sızlatır soğukta kalmış gibi cız ettirir.
Acıyı sahiplenip üstesinden gelmek bir başarıdır peki ama ya hiç o başarıyı istemiyorsak? Ya yarışa girmek istemiyorsak? Acı hiç bulaşmasa bize biz evimizde çekirdek yesek olmaz mı? Bildiğim kadarıyla olmuyor oyunun kuralını böyle yazmışlar. Bir hile bulursanız bana da söyleyin. Çünkü acı da hiç çekilmiyor!
Acı çekmeyle ilgili bir hile var mı bilmem ama duygusal acının nasıl fiziksel acı gibi hissedildiği hakkında bazı kaynaklardan elde ettiğim bilgiler mevcut. Psikolog ofisi adlı blogda yazılana göre 'Duygusal acı içinde' hissetmek sadece dramatik olmak değildir. Araştırmacılar, beyninizin, fiziksel yaralanmayı işleyen beyin devreleriyle aynı duygusal rahatsızlığı işlediğini keşfettiler. Sosyal psikolog Naomi Eisenberger bu durumu "fiziksel-sosyal acı örtüşmesi" olarak tanımlamıştır. Duygusal acımızın, beynimizin fiziksel acıyla uğraşan kısmına nasıl 'geri döndüğü' belirsizdir. Bu konuyla ilgili mevcut araştırmaların bir incelemesinde, Eisenberg, bunun nedeninin kabile günlerimizde hayatta kalmak için bir grubun parçası olmamız gerektiğini öne sürüyor. Böylece beynimiz, sosyal olarak işler o kadar iyi gitmiyorsa bize uyarılar verecek şekilde gelişti.
Bu duygunun olumsuz etkilerinden korunabilmek ve söz konusu hissi zihnimizden uzaklaştırabilmek için uygulanması gereken bazı teknikler bulunuyor. Nevsah Institute’ye göre acıyla baş etme yöntemlerini şu şekilde sıralayabiliriz:
-Nefes egzersizleri ile acıyla başa çıkmayı öğrenin. -Farkındalık çalışmaları sayesinde duygularınızın kontrolünü elinize alın. -Meditasyon yaparak duygularınızı dengelemeyi öğrenin.
Acıyı hafifletmek için başvurabileceğiniz yöntemler, temelde duyguları kontrol etmek ile ilişkilidir. Tıpkı stres ve kaygı gibi durumlarla baş ederken yaptığımız gibi acının etkilerini azaltmak için de nefes egzersizlerinin gücünden faydalanabilirsiniz. Zihnimizden geçen ve bir türlü susturamadığımız olumsuz düşüncelere karşı içimizdeki gücü ortaya çıkaran nefes pratiklerini değerlendirebilirsiniz. Ayrıca doğru nefes almayı öğrenerek zihnin odağını acılardan uzaklaştırmanız da mümkündür.
Kaynakça:
Nevsah Institute, Erişim adresi. https://www.nevsah.com/blog/neden-aci-cekeriz
Psikolog Ofisi, Erişim adresi. https://www.psikologofisi.com/blog/ask-acisi-ile-nasil-basa-cikabiliriz
Comments