top of page

Yığın

Yazarın fotoğrafı: Serap AltıntaşSerap Altıntaş

Senden istenilen beklentiler yığınının önünde durdun uzun süre, içinde daralan bir kafesin ağırlığıyla oturdun tam karşısına, bir çöp yığınına bakar gibi iğrendin bu yığından. İçinde beliren bulantı, hislerinin tercümanıydı, dokundun onlara.


Bu yığıntıyı aşabilirsen eğer, bir anlığına…


Seni bekleyen ihtimaller dünyasına diktin gözünü. İhtimallerden bir tohum yeşerdi içinde. Kendi beklentini yarattın, onca bağıran sesin arasında susturup hepsini kendine bir yol çizdin.


“Kimsenin kimseye ışık olmak istemediği şu karanlık çağda, sadece aynalarıyla konuşan tüm şu insanların arasında nedir benim bu yığınların içinden çıkarıp almam gereken?


Ağızlarından akan siyah zehirlerden, dokunduğu yeri solduran tüm o ellerden, baktığında tüm ışıkları söndürebilecek o binlerce gözden nasıl koruyacağım avuçlarımın arasındaki parlak hayalleri?


Bilmiyorum.


Bilmemek, insanın zehirli sarmaşığıdır. İçinde büyüyen kocaman siyah bir düğüm, yumaktır.


Bilmek de eninde sonunda aynı hissi yaşatır.


Şu kısa ömrümüzün bitmek bilmez bir ikilemi daha.


Bilmek ve bilmemek.


İnce bir çizgide, gölgesiyle yürümesi insanın ama her an düşme tehlikesinde, bu yüzden gölgesini zincirleyen kendine.


İşte bu güvensizlik zinciri, düşürüyor insanı anlamsızlık boşluğuna.


Oysaki ben, o beklentiler yığınının ötesinde ışıklı bir dünya hayal ediyorum hep. İnsanların büyüklük aynalarını kırdığı, ve yaşamın o kırıklardan yansıyan yedi renginin altında herkesin kendi gölgesini kucakladığı…


Ve hepimizin elleri uzanmaya çok yakınken birbirine, taşların değil güllerin uzandığı mesafeleri hayal ediyorum.


Herkes açmış içindeki kilitli sandıkları, ne biri birinin beklenti yığınında bir nesne


Ne de o yığınların ötesine geçmeye çalışanların önünde bir engel.


Herkes sadece bir yaşama telaşında ama tekrar hayatı yakalamanın tatlı bir telaşı bu!


Son durağa gelmeden yolculuklar, herkes kendi anısını yaratmak peşinde.


Çünkü şairin de dediği gibi:


“Günün sonunda sadece yaşayanların anısı olur.”

Comments


bottom of page